24 Ocak 2017 Salı

Leyla Erbil - Hallaç



    On üç hikâye. Toplumun kısıtlamalarına içerlemiş, törelerine yabancılaşmış, inançsız, sorumsuz bir kişinin boşlukta çırpınışları diye belirlenebilecek hikayelerde dünyaya varoluşçu bir açıdan bakılıyor. Kişinin çevre ile, kağşamış bir aile düzeniyle çatışmaları gösteriliyor. Hikâyelerdeki hınç, alay ve isyan; tavizci ve ikiyüzlü bir ahlâk düzenindeki katılıklara, yasak sevgilere duyulan özlemlere yöneliyor. Yer yer Samuel Beckett’i düşündüren, somut temelin azlığından ötürü okuyucuda rüya yaratıkları arasında olduğu izlenimi bırakan kişileriyle hırçın, sinirli bu hikâyeler; biçimleri, dil ve üsluplarıyla uç noktalara açılmak ataklığı içinde, çokluk yorucu, yadırgatıcı yenilikler taşıyor. Yazarla yaşantı birliğine girebilmek için önce Bilinçli Eğilim, Yatak, Baltık, Diktatör ve İncik Boncuk hikâyelerini okumak gerekir.

Kitabı indirmek için tıklayın;
                       

                          İNDİR

Leyla Erbil - Gecede



Leyla Erbil'in öykülerinin ve romanlarının odağında hep bir kabus çekirdeği vardır. Bu çekirdek okurlarının korkularını da kışkırtır. Korku ve kabusu besleyen ise yaşamda ve edebiyatta kadınların kucaklaşması değil. Değinmesi bile yasaklanmış konu ve sorunların incelenmesidir.
Leyla Erbil, birçok söyleşisinde "insan yaralı, sakatlanmış doğduğuna sevgiyle, sevecenliğe muhtaç olduğuna" değindi. Ancak yazarken "insanlığın her an şaha kalkabilecek kötülük tohumlarıyla donanmış olduğunu" da görmezdin gelmedi. Onun insanı yansıtma yöntemi daha çok "delilik görünümlü Yelpazede" yer aldı, öykü ve romanlarındaki deliye "gerçekmleri, söyletti.


Kitabı indirmek için tıklayın;
                       

                          İNDİR

Leyla Coşan - Tanrım Bizi Türklerden Koru



Tanrım yardımcı ol bize sözlerinle
Papa'nın ve Türklerin cinayetini engelle
Senin oğlun olan İsa'yı İsterler senin tahtından indirmeyi"
Martin Luther'in Türklere Karşı Çocuk Duası Avrupa arşivleri ışığında "Avrupa'da Türk Korkusu"nu ele alan titiz bir çalışma:

-Avrupa'da Türklere nasıl bakılıyordu?
-Türk deyince Batı'nın aklına gelenler.
-Martin Luther'in Türkler Hakkındaki Genel Görüşleri
-Tanrı'nın Cezası Olarak Gönderilen Türkler
-Deccal Türkler
-Yecuç-Mecuç Olarak Yorumlanan Türkler
-Martin Luther'in Türklere Karşı Çocuk Duası

Türklere karşı yazılan dualar içeriklerine göre beş farklı başlık altında incelenmiştir.
Bunlar sırasıyla çocuk ve gençlere yönelik dualar, evde okunacak dualar, kilise duaları, savaş duaları ve özel bir kesime yönelik olmayan dualarıdır.


Kitabı indirmek için tıklayın;
                       

                          İNDİR

Lewis Carroll - Alice Harikalar Diyarında ve Aynadan İçeri



Kitabı indirmek için tıklayın;
                       

                          İNDİR

Lev Nikoloyeviç Gumilev - Hunlar





Lev Nikolayeviç Gumilöv'un Tarih bilimindeki temel ihtisası Hunlar ve Göktürkler başta olmak üzere Kadim Türkleredir. Gumilöv, esasen tarihçi olmakla beraber Etnojenez (ırkların oluşumu ve karışımı) alanındaki öncü çalışmalarıyla da dikkat çekmiş bir bilim adamıdır. 1912 Petersburg doğumludur. Babası N. S. Gümilov rejim muhalifi suçlamasıyla Stalin döneminde kurşuna dizilmiştir. Annesi meşhur Tatar şairi Anna Ahmetova'dır. Gümilov Leningrad Üniversitesi Almamater Tarih Enstitüsü öğrencisi iken rejim muhalifi olarak defalarca göz altına alınmış; 8 yıl kadar tutuklu kalmıştır. Gümilov'un "Hazar Çevresinde Binyıl", "Etnojenez ve Dünyanın Biyosferi", "Muhayyel Hükümdarlığı Ararken", "Avrasya", "Hunlar", Eski Ruslar ve Büyük Step", "Tarihi Boyunca Coğrafi Etnos" adlı eserleri vardır.

Kitabı indirmek için tıklayın;
                       

                          İNDİR

Lev Nikolayeviç Tolstoy - Şeytan



Lev Nikolayeviç Tolstoy


'Bir zamanlar bir iyi, bir de kötü büyücü varmış. İyi büyücü, bir insanı, kötü büyücünün şerrinden kurtarmak için, onu buğday tanesine çevirmiş. Kötü büyücü birden bir horoz olup, tam taneyi yutacakmış ki, iyi büyücü tanenin üzerine bir şinik buğday dökmüş. Böylece kötü büyücü aradığı taneyi bulamamış. 'İşte Hıristiyanlar da Allah'ın kitabı olan İncil'i bu hale getirdiler. Allah'ın kitabının yanısıra 49 kitabı kutsal tanıyarak hak ve bâtılı birbirine karıştırdılar.(Tanıtım Yazisi'ndan)

Kitabı indirmek için tıklayın;
                       

                          İNDİR

21 Aralık 2016 Çarşamba

Lev Nikolayevic Tolstoy - Ivan Ilyiç'in Ölümü



İvan İlyiç, önce sorgu yargıcı, sonra da hakim olarak yaptığı görevinde mutludur. İnsanların, onun ağzından çıkacak kelimelerle kaderlerinin değişmesi kendisini güçlü ve önemli hissetmesine vesile olmaktadır. Aldığı maaş yeterli olmasa da yüksek gelirli bir yaşantısı varmış görüntüsü vermeyi başardığı için de ayrıca memnundur. Her şey yolunda ve olması gerektiği gibi gitmektedir. Ta ki körbağırsağındaki ağrılar şiddetlenip bütün lezzetleri acılaştırıncaya kadar...Ölüme ilişkin yazılmış en başarılı roman olduğu tartışmasız kabul edilen İvan İlyiç'in Ölümü okuyucuya, "Ölüm hiç bu kadar yakın bir duruşla anlatılmamıştı." dedirtecek denli dev bir Tolstoy klasiği.





Kitabı indirmek için tıklayın;
                      

                          İNDİR

Lev Nikolayeviç Tolstoy - İnsan Neyle Yaşar




Anna Karenina ve Savaş ve Barış gibi dünya edebiyatına kazandırdığı başyapıtlarla tanınan Rus romancı Lev Nikolayeviç Tolstoy, yaşamının son otuz yılında din, devlet, toplum, birey, özgürlük gibi kavramlar üzerine yoğunlaşmış ve bu konularda eserler vermiştir. Bu döneme ait olan "İnsan Neyle Yaşar?" kitabında insan yaşamına dair hayati sorular sorarken, bu soruları iyilik-kötülük; yaşam-ölüm, harislik-kanaatkarlık benzeri karşıtlıkları temel aldığı ahlaki bir çerçevede yanıtlar. Bu ibret verici meselleri didaktik bir tarzda kaleme alan Tolstoy aynı zamanda kısa öykü yazma konusundaki becerisini de gözler önüne serer.

----

Zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Tolstoy, hayatını hakikati aramakla geçirdi. Bu arayış öyle güçlüydü ki ona yaklaşabilmek için sonunda yaşadığı refah dolu hayattan tamamen vazgeçip yoksul halkın arasına karıştı.

Yalnız bir sanatçı değil, bir hakikat arayıcısının en çarpıcı hikâyeleri bu kitapta bir araya geldi.

Bu kitap gerçekle ilişkinizde bir başlangıç olabilir. 

----

Yüce yaratıcı, insanları birbirinden ayrı ayrı yaşamalarını değil de birlik halinde yaşamalarını istediğinden fert olarak kendi ihtiyaçlarını değil de birbirlerinin ihtiyaçlarını görebilecek güçler bahşetmiştir insanoğluna. Tanrı, görevi olmasına karşın yeni doğum yapmış bir annenin ruhunu, acıma duygusuna yenik düştüğü için alamadan dönen ölüm meleğini üç şey öğrenmesi için insan suretine büründürerek dünyaya gönderir:
İnsanın içinde ne barındırdığını öğren İnsana neyin verimediğini öğren İnsanın ne ile yaaşdığını öğren

Bu üç bilgiyi öğrendiğinde, yani insanı tanıdığında melek yaratıcısının sonsuz merhametini de öğrendiği için tekrar göğe yükselir



Kitabı indirmek için tıklayın;
                       

                          İNDİR

Lev Nikolayeviç Tolstoy - Savaş ve Barış



Napolyon'un 1812'de Rusya'yı işgalini ve bu savaşın, özellikle aristokrat çevrelerde yarattığı altüst oluşu, son derece gerçekçi sahnelerle, ayrıntılı ve derinlikli analizlerle yansıtan bir başyapıt. Avrupa'daki monarşileri birbiri ardına bozguna uğratarak ilerleyen Napolyon orduları Moskova'ya doğru ilerlemektedir. Rus aristokratları, bu ürkütücü savaş makinesi karşısında bir yandan muharebeye hazırlanmakta, bir yandan da kişisel dertleriyle boğuşmaktadır. Rusya'nın 19. yüzyılın ilk yarısında panoramik bir fotoğrafını çeken Savaş ve Barış, soylu sınıfına dair yakın gözlemlerin yanı sıra köy ve kasabalarda yaşanan çiftlik hayatını da ustalıkla yansıtıyor. Dünya edebiyatının en başarılı eserlerinden sayılan bu muazzam nehir roman, savaşların getirdiği kaosu, mantıksızlığı, insan vicdanı ile etiğe aykırılığı; muktedirlerin, büyük zaferler vaat edenlerin sözlerindeki ve çabalarındaki beyhudeliği gözler önüne seriyor.

Cilt 2
Dünya edebiyatının en büyük on eserinden biri olarak kabul edilen Savaş ve Barış, savaş ve tahakküm sorunsalına, savaşların sonucu olan insanlık durumlarına derinlikli bir bakış sunuyor. Napolyon'un Moskova'yı işgali sonucu Fransız ve Rus askerlerini karşı karşıya getiren Borodino Napolyon'un Savaşı, toplumda büyük bir kargaşaya sebep olur. Kazananın belirsiz olduğu bu muharebede iki ordu da büyük kayıplar verir. Edebiyat tarihinde benzersiz bir yer biçilen savaş sahneleriyle akıllarda yer eden Savaş ve Barış, aynı zamanda bu büyük savaşın günlüğü olarak da okunabilir. Büyük bir karakter zenginliği içinde, savaş altındaki Rus toplumunun sosyal ve ekonomik koşullarını ele alan roman, aşk, hırs, düşmanlık, ölüm gibi temaları tartışıyor.


Kitabı indirmek için tıklayın;
                       

                          İNDİR

Lev Nikolayeviç Tolstoy - Sanat Nedir



Lev Nikolayeviç Tolstoy (1829 - 1910): Anna Karenina, Savaş ve Barış, Diriliş gibi romanların büyük yazarı, ömrünün son otuz yılında kendini tümüyle kuramsal çalışmalara vermiş, insan, aile, din, devlet, toplum, özgürlük, sanat, estetik gibi konular üzerinde yazmaya yönelmiştir.Sanat Üzerine, Tolstoy'un kuramsal yapıtları arasında dikkati çekici bir yere sahiptir. İlk kez 1897'de yayımlandı. Rusya'da hep sansüre uğradı. Sansürsüz ilk baskısı 1898 yılında Londra'da, İngilizce olarak yapıldı; Tolstoy da bu baskıya bir önsöz yazdı. On beş yıllık yoğun bir çalışmanın ürünü olan Sanat Üzerine yazarın üzerinde en fazla uğraştığı yapıtıdır.



      Kitabı indirmek için tıklayın;
                        

                          İNDİR

Lev Nikolayeviç Tolstoy - Polikuşka


Savaş ve Barış ve Anna Karenina gibi yapıtlarıyla dünyanın en büyük romancılarından biri sayılan Lev Tolstoy, aynı zamanda 19. yüzyıl Rusyasının en etkili ahlâkçı düşünürüdür belki de. Birçok yazısında din, toplum, ahlâk ve sanat konularındaki görüşlerini açıklamış, Rus Ortodoks Kilisesinin bağnazlığını eleştirmiş, köylülerin yoksulluk ve eğitimsizliğine çözümler aramıştır. Tolstoy'un 1855-1863 yılları arasında yazdığı 'halk için öyküler' arasında yer alan Polikuşka da, onun daha çok maddeci toplumun doğal insan üstündeki etkilerini konu edinen yapıtlarındandır. Genç Tolstoy'un, köylü yaşamı üstüne parlak bir öyküsüdür Polikuşka; ama en küçük bir romantizm içermez yazarın yaklaşımı; tam tersine, Çehov'un bu konudaki bazı öykülerinde rastlanan katı bir gerçekçilikle kaleme alınmıştır.(Arka Kapak'tan)

Polikuşka kitabı Edebiyat Bölümü Öğrencilerinin Okumuş Olması Gereken Kitaplar listesinde yer almaktadır.

Kitabı indirmek için tıklayın;
                       

                          İNDİR

Lev Nikolayeviç Tolstoy - Kazaklar


Rusya'dan aldığım mektuplarda, ordaki tanıdıklarımın ve yakınlarımın bana acıdıklarını öğreniyorum. Bence hepiniz değersiz ve acımasız insanlarsınız!... Siz mutluluğun ne olduğunu ve yaşamayı bilmiyorsunuz. Her gün benim gördüğüm şeyleri görmeli ve anlamalısınız. Dağların doruklarındaki ulaşılmaz karı görmelisiniz. Biz kadının, insana "Tanrı elinden çıkmış ilk kadın da böyleydi!" diye düşündüren hiç bozulmamış saygınlığını ve güzelliğini görmelisiniz. O zaman kimin yaşamını yaktığına, sizin mi yoksa benim mi, kimin, gerçekten kimin yanlış yaşadığına karar verebiliriz. Oyunlarınız ve düşlerinizle ne denli acınacak, ne denli utanılacak durumda olduğunuzu bir bilseniz! Yaşadığım kulübeleri, ormanları ve aşkı, sizin sosyete salonlarınızla, kadınların takma saçlarla beslenmiş pomatlı saç lüleleriyle, doğal olmayan dudak büzüşleriyle, gözlerden saklanan zayıf, çarpık bacaklarıyla karşılaştırdığım zaman, bütün varlığım baş kaldırıyor...Kazaklar: Dünya edebiyatının büyük imzalarından Tolstoy'un kaleminden, kendini ait hissetmediği varlıklı bir yaşamdan kaçarak yabani ve savaşçı bir kavmin arasında yaşadığı aşkın ve değişimin romanıdır.

Kitabı indirmek için tıklayın;
                       

                          İNDİR

Lev Nikolayeviç Tolstoy - Kafkas Tutsağı



Tarihsel olaylar ve Rusların başka halklarla ilişkileri , Savaş ve Barış, Diriliş gibi romanların büyük yazarı Tolstoy'un ilgisini çeken başlıca konular arasında yer almıştır. Bir süre subay olarak orduya katılan Tolstoy, Kafkasya'da geçirdiği günlerde edindiği izlenimleri gerçekçi bir biçimde öykülerine yansıttı. Kafkas Tutsağı'nda savaş, esaret ve özgürlük temalarını işledi, savaşan insanların ruh hallerini yalın ve duygulu bir dille aktardı.

Kitabı indirmek için tıklayın;
                       

                          İNDİR

Lev Nikolayeviç Tolstoy - Hayatın Anlamı


Bir gün çok zengin bir adam oğlunu yanına alarak, insanların ne kadar fakir olabileceğini göstermek için onu bir köye götürdü. Çok fakir bir ailenin evinde bir gün bir gece geçirdiler. Şehre dönerken baba oğluna sordu: "Yolculuğumuzu nasıl buldun?" "Çok güzeldi babacığım" diye cevap verdi oğlu. "İnsanların ne kadar fakir olabileceğini gördün değil mi?" "Evet." "Peki ne öğrendin?" "Şunu gördüm" dedi oğlu: "Bizim evde bir köpeğimiz, onların dört köpeği var.

Kitabı indirmek için tıklayın;
                       

                          İNDİR

Lev Nikolayeviç Tolstoy - Efendi ile Usagi



Tolstoy'un hikayelerinin bu ilk cildinde, yazarın farklı dönemlerinde kaleme aldığı üç önemli hikayesini okuyacaksınız. Hikayelerin üçünde de kar yağıyor. En erken tarihli olan Tipi (1856) ölüm korkusu, hayatta kalmak ve hatırlamak hakkında. 1861’de yazılmış olan Polikuşka'nın temelinde Tolstoy'un Brüksel'deyken duyduğu köy hayatıyla ilgili gerçek bir olay yatıyor. Efendi ile Uşağı (1895) ise, insanların birbirine muhtaç olmaları, eşitlik ve kendini ve ötekini keşfetmek üzerine bir başyapıt. Bu üç hikâyeyi, Mehmet Özgül’ün Rusça asıllarından yaptığı çeviri ve Richard Gustafson’un Efendi ile Uşağı hakkındaki güçlü incelemesiyle sunuyoruz. 
"Tolstoy konusunda da senden tamamen farklı düşünüyorum. Tolstoy muhteşem bir yazar. Hiçbir zaman anlayışsız değil, aptal değil, yorulmak nedir bilmiyor, bilgiçlik taslamıyor, teatralliğe düşmüyor. Diğerlerinden çok daha üstün." 
-James Joyce'un, kardeşi Stanislaus'a yazdığı bir mektuptan, 18 Eylül 1905

Richard Gustafson'un "On Ivan Ilych and Master and Man" adlı makalesinden alınan sonsözü eşliğinde Tolstoy'un klasik hikâyeleri...


Kitabı indirmek için tıklayın;
                       

                          İNDİR

Lev Nikolayeviç Tolstoy - Diriliş



Tolstoy'un en önemli üç romanından biri olan Diriliş, insanın yozlaşmış toplum içinde geçirdiği sarsıcı değişimin, vicdanla dirilişin romanıdır. Zengin Prens Nehlüdov, hizmetçi Maslova'yı baştan çıkarıp terk ederek hırs ve arzularının peşinden gider. Yıllar sonra bir mahkeme salonunda Maslova ile karşılaşır Nehlüdov. Onu bu batağa kendisinin ittiğinin farkına varan prens, adaletin yerine gelmesi için elinden geleni yapacak, bu köklü değişimin yaşamını dönüştürmesini yürekten kabullenecektir.

Diriliş, vicdan azabının ezici baskısını anlatırken, ceza hukukuna, gelir dağılımına, soylulara, mülkiyet hakkına ve sosyal adaletsizliğe de ağır eleştiriler yöneltir. Eserlerinde ahlaki değerlere vurgu yapan Tolstoy, bu romanında toplum tarafından öldürülen insan ruhu, vicdanı ve inancının yeniden diriliş ihtimalini sorgular.

"Edebiyat Tolstoy'u etkisi altına aldığı zamanlarda bir yazar olmak hayli basit ve keyiflidir; bu vakte kadar hiçbir şey başaramadıysanız ve bugün de hâlâ elinizde bir şey yoksa bile… Bu, aksi durumdan daha korkunç bir şey değildir; çünkü Tolstoy hepimiz adına başarır: Edebiyat üzerine kurulmuş tüm ümitlerin ve beklentilerin hakkını verir her defasında."
-Anton Çehov-
(Tanıtım Bülteninden)


Kitabı indirmek için tıklayın;
                       

                          İNDİR

Lev Nikolayeviç Tolstoy - Bir Gencin Dramı





Kötüyü değil, kütülüğü yok etmeli. İyi insanlar ancak böyle çoğalır. Tutuşturan elle değil, kıvılcımla mücadele etmeli. İyilik istiyorsak eğer dünyada, ateşi kıvılcımken söndürmeli!..
(Tanıtım Bülteninden)


Kitabı indirmek için tıklayın;
                       

                          İNDİR

Lev Nikolayeviç Tolstoy - Anna Karenina




Anna Karenina herkesin imrendiği bir hayata sahiptir; aristokrat bir çevreye mensup asil ve güzel bir kadın olmasının yanı sıra yüksek mertebede görevli zengin bir eşi ve taparcasına sevdiği bir oğlu vardır. Tüm bunlar dışarıdan bakıldığında kusursuz bir hayatı resmetse de, sevgisiz ve sıradan evlilik yaşantısı Anna Karenina’nın yüreğinde büyük bir boşluk yaratır. Çünkü o aşka susamış, eksik bir kadındır. Ta ki yakışıklı subay Kont Vronski’yle tanışana kadar... 

Aşkın karşı konulmaz gücüne direnen Anna Karenina, sonunda kendini onun büyülü ve bir o kadar da tehlikeli kollarına atar. Fakat bu sıra dışı ilişki Anna’yı her geçen gün büyük bir çıkmaza, dolayısıyla yıkıma doğru sürükleyecektir. Tolstoy’un arka planda Rus sosyetesindeki ikiyüzlülüğün resmedildiği bu trajik aşk, kader ve öz yıkım hikâyesi, aynı zamanda büyük bir gerçekçilikle işlenmiş insan hayatının zengin bir portresini sunmaktadır. Anna Karenina, birçok yazar ve edebiyat eleştirmeni tarafından tüm zamanların en iyi romanı olarak belirtilen önemli bir yapıttır.

Kitabı indirmek için tıklayın;
                       

                          İNDİR

Lesley HAZLETON - İlk Müslüman



"Zengin bir biyografi. Bu kitabı okuyanlar on dört asır sonra çağrısı bir buçuk milyardan fazla insanın inancı haline gelen peygamberi anlamaya hazır hale geleceklerdir."
-San Francisco Chronicle-

"Bu kitap Hz. Muhammed'in yaşam hikâyesini İslâmî kaynaklara göre rahat ve anlaşılabilir bir tarzda okuma şansı veriyor. İlk Müslüman bunu başarıyor. Öznesini canlı ve dolaysız anlatıyor."
-Hari Kunzru,The New York Times Book Review-

"Zengin ayrıntılarla çok güzel kaleme alınmış. Hazleton'ın kelimelerle yapabildiklerini neredeyse hiç kimse resimlerle bile yapmaya çalışmadı. Elinizden bırakamayacaksınız."
-The Seattle Times-

"Aynı kahramanı gibi Hazleton da siyaset ile dinin kesiştiği genellikle korkutucu mecralarda çok başarıyla gezinerek inancın derin insancıllığını ortaya çıkarıyor."
-More Magazine-


Kitabı indirmek için tıklayın;
                       

                          İNDİR

Lesley HAZLETON - Peygamberden Sonra




"İslamın olağanüstü ve saygı duyulacak bir hikayesi- (okumuş olsaydı) Machievelli' yi bile titretecek bir güç, entrika, rekabet, cinayet, hileli yönlendirme, hırs ve inanç hikayesi, ama her şeyden önce büyük bir insanlık hikayesi. Şii Sünni bölünmesini anlatan diğer, çoğu zaman korku dolu anlatımları utandıracak, muhteşem bir roman tarzında yazılmış bir hikaye" 
-The Ayatollah Begs to Differ yazarı Hooman Majd-

"Ben sadece , Hazleton'un bu müthiş ve gerekli kitabı, akılsızca, hiç bilmedikleri bir konuya, bir din kültürüne giren Donald Rumsfeld, Paul Wolfowitz ve diğerlerini aydınlatmak için daha önce yazmamış olduğuna üzülüyorum. Umarım şimdi bunu okur ve pişmanlık duyarlar. Bu arada bizlerde Hazleton'un güçlü karakterini, akıcı anlatımını ve Şii - Sünni bölünmesinin köklerini ve sonuçlarını heyecanla okuruz.
- Jonathan Raban, My Holy War and Sueveillance'ın yazarı-

"George Bush Irak 'ı istila etmeden önce Şiiler ve Sünniler diye bir şeyler olduğunu biliyor muydu, emin değilim, ama Lesley Hazleton'un merak çekici kitabını okuduktan sonra hiç kimse bu mezheplerin bölünmesini ve ne anlama geldiğini bilmediğini söyleyemez." 
-Alan Wolfe, Boisi Center for religious and America Puclic Life ve The Future of Liberalism yazarı-

"Hazleton hikayeyi büyük empatiyle anlatarak, Sünni Şii bölünmesinin gerçek epik karakterini başarıyla ortaya koyuyor. Batılı okurlar genelde bu kitabı okuduktan sonra İslam'da ilk Şiizmin derinliğini ve gücünü ve Kerbela'da neler olduğunu yeni bir saygıyla anlayacak." 
- Wilferd Madelung, Oxford üniversites, Arapça Laudian Hocası ve The Succession of Muhammed yazarı-
(Tanıtım Bülteninden)

Kitabı indirmek için tıklayın;
                       

                          İNDİR